Çorum
Açık
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4027 %0.09
45,7316 %0.26
Ara
Kesin Karar Ulusal 70 Yılını Denizde Geçirdi, Limandan Kopamıyor

70 Yılını Denizde Geçirdi, Limandan Kopamıyor


70 Yılını Denizde Geçirdi, Limandan Kopamıyor

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde 81 yaşındaki Ali Hiçsolmaz, çocuk yaşta başladığı balıkçılığı bıraksa da denizden ve limandan ayrılamıyor. Ömrünü denize adayan Hiçsolmaz, bugün hala limana gelip balıkçı ağlarını tamir ederek mesleğini yaşatıyor.
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesindeki balıkçı barınağında her gün ağ tamir eden 81 yaşındaki Ali Hiçsolmaz, çocuk yaşta başladığı balıkçılığı bırakmasına rağmen denizden kopamıyor. 2019 yılında geçirdiği kaza nedeniyle teknelere binmeyi bıraksa da limandan ayrılamayan Hiçsolmaz, denizle kurduğu güçlü bağı sürdürüyor.

"Annem vefat edince balıkçı kahvesine gitmeye başladık"
81 yaşındaki balıkçı Ali Hiçsolmaz yaptığı açıklamada, "1949 senesinde rahmetli annem vefat etmiş. Annem vefat edince 2 kardeş kaldık. Babama evlenmeyi teklif etmişler ama babam, ’Ben çocuklarımı üvey anneye bırakmam, onlar benim yadigârım. Çocuklarıma hem analık da yapacağım hem babalık’ demiş. Nur içinde yatsın, bizi bu yaşlara kadar getirdi. Annem vefat edince mecburen babamızın yanına geliyorduk. Evde soba yanacak ama yakacak kimse yok, 5-6 yaşındaki çocuk soba yakabilir mi? O zaman balıkçılar kahvesine geliyorduk. Balıkçı ağabeylerimiz bir tek bizi kahveye alıyordu. O zaman 18 yaşının altındaki çocuklar kahveye giremiyordu. Biz kahvede beklerdik, her gün babamın gelmesini beklerdik. Daha sonra babamla denize gitmeye başladık" dedi.

"Kolu kırılınca balıkçılığı bıraktı ama limandan kopamadı"
Hiçsolmaz açıklamasının devamında, "1950 senesinden 2019’a kadar balıkçılık yaptık. 2019’da bir kaza geçirdim, kolum kırıldı. Baktım refleks yok, o yüzden 2019 yılında balıkçılığı bıraktım. 2019 yılından beridir daha tekneye bile binmedim. Ama her gün limana gelip her türlü ağı yaparım. Hem balıkçı arkadaşlara yardımcı oluyorum hem de harçlığımız çıkıyor. Kahve köşelerinde oturmaktansa buraya gelip hava alıyorum. 70 senenin verdiği bir şey var. Burayla bir bağım var, kopamıyorum" diye konuştu.

"Her şeyin bir kararı vardır, hududu vardır"
Hiçsolmaz, balıkçılığın teknolojiyle değiştiğine de dikkat çekerek, "Köroğlu’nun bir deyimi var, ’Delikli Demir çıktı mertlik bozuldu’ diye. Denizlere de bu saç tekneler girdi, radarlar girdi, balıkçılık teknolojiye döndü. Teknolojiye dönünce de ne var ne yok hepsini tutuyorlar. Yani bilinçsiz avcılık yapılıyor. Teknolojiyi kullanmayacak mısın? Tabii ki kullanacaksın. Ama her şeyin bir kararı vardır, hududu vardır" şeklinde konuştu.

"Denize gidenlerin yarısı telef olurdu"
Denizcilik tecrübelerini de paylaşan Hiçsolmaz, "Bizim zamanımızdaki havalar esmiş olsa var ya, şimdi şu denize gidenlerin yarısı telef olurdu. Biz de atalarımızdan gördük mesela. Şimşek çaktığı zaman, gök gürlediği zaman nereden ne gelecek onlardan öğrendik. Ne havalara tutulduk ama atalarımızdan öğrendiklerimizle, onlardan edindiğim tecrübelerle o havaları atlattık. Yani teknolojiye çok güvenilmez, teknoloji çok oynak olur. Eskiden havaların hareketine göre, bulutların hareketine göre hareket ederdik. Zaten hava sana önceden bildiriyor, ’kaç’ diyor, ’bir yerlere sığın’ diyor. Denizde en büyük fırtına sistir. Çünkü hiçbir yeri göremezsin. Pusulan, radarın yoksa karayı göremezsin" ifadelerini kullandı.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *