Çorum
Az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,2772 %0.13
46,8855 %0.11
Ara
Kesin Karar Ulusal Edebiyat Dünyasında Kıymetli Keşif: Kayıp El Yazması Kitaplar 117 Yıl Sonra Müzayedede Ortaya Çıktı

Edebiyat Dünyasında Kıymetli Keşif: Kayıp El Yazması Kitaplar 117 Yıl Sonra Müzayedede Ortaya Çıktı


Edebiyat Dünyasında Önemli Keşif: Kayıp El Yazması Kitaplar 117 Yıl Sonra Müzayedede Ortaya Çıktı

Türk edebiyatında ’ara nesil’ olarak adlandırılan dönemin sanatçılarından Recep Vahyi’nin 117 yıl önce bizzat kendi el yazısıyla yazdığı, basılmayan ve kayıp olarak bilinen eserleri, akademisyenin gayretleriyle müzayededen satın alındı.
Osmanlı dönemi el yazmaları üzerine akademik çalışmalar yapan, aynı zamanda 10 yıldır müzayede ve sahaflardan yüzlerce el yazma eser ve obje toplayan Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Kayaokay, ’ara nesil’ olarak adlandırılan dönemin önemli yazarlarından Recep Vahyi’nin 117 yıl evvel kendi el yazısıyla yazdığı, ikinci bir kopyaları bulunmayan ’Defter-i Tesvidat’ ile ’İhtisasat’ adlı kayıp kitaplarını müzayededen satın aldı. Kayaokay, eserleri almak için kredi çekmek zorunda kaldığını söyledi.

Pek çok şairin yetişmesine vesile olmuş
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Kayaokay, "Türk edebiyatında Tanzimat döneminin II. nesli ile Servet-i Fünun arasında yeniliği aktarma vazifesini üstlenen ’ara nesil’ denilen bir kuşak vardır. Bu grubun önde gelen ve en velut müellifi de Recep Vahyi’dir. Pek çok şairin yetişmesine vesile olduğu, Tevfik Fikret’i etkilediği ve onunla mektuplaştığı bilhassa edebiyatımızdaki ilk Rusça tercümeleri kendisinin yaptığı bilinmektedir. Recep Vahyi hakkında ilk bilgilere İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal’ın ’Son Asır Türk Şairleri’nin 4. cildinde ve 1997 yılında Cafer Gariper tarafından hazırlanan doktora tezinde rastlıyoruz. Aslen Giritli olan Recep Vahyi, 1867-1923 yılları arasında yaşamıştır. Asker kökenlidir, kurmay yüzbaşı, binbaşı ve miralaylığa kadar terfi ediyor, pek çok madalyası var, 1914’te de emekli oluyor. Dürüst, zeki ve tefsir yazacak kadar İslam hassasiyeti olan biri. Hiç evlenmemiştir ve 2 kız kardeşinin olduğu söyleniyor. Hastalık geçiriyor ve evde yalnız başına vefat ediyor. Mezarı da Karacaahmet’tedir. Muhtemelen basılmamış eserleri ile tüm eşyaları kız kardeşlerine intikal ediyor ve sonra hepsi sırra kadem basıyor” dedi.

"Bir komisyon kurulup bu tür eserlerin takibinin yapılması lazım"
Pek çok eserinin olduğunu ve bunların basılmadığını İbnü’l-Emin’den bildiklerini ifade eden Kayaokay, "Birkaç manzumesi matbu halde basılmış. Onun basılmamış ve kayıp olan iki önemli eseri tarafımızca müzayedede bulundu ve onları kredi çekmek suretiyle satın alabildim. 1907 tarihli 125 sayfalık Defter-i Tesvidat ile 1909 tarihli 183 sayfalık İhtisasat adlı eserleri, müellif hattı yani bizzat Recep Vahyi’nin kendisinin kaleminden çıkmış taslak halindeki eserleri olup üzerinde kendi tashihleri, mührü ve imzası vardır. 117 yıllık kayıp, üstelik müellif hattı bu eserler yok olmaktan belki de yurt dışına kaçırılmaktan kurtarıldı. Muhtevalarında, bilinmeyen şiirler, mevlid, ünlü şairlere mersiye ve nazireleri, mektuplar, Fransızca ve Rusça’dan tercümeler, tebriknameler olan bu iki eseri, ileride külliyat halinde yayınlayacağımızın da müjdesini verelim. 10 yıldır memur maaşıyla, bazen de krediler çekmek suretiyle müzayede ve sahaflardan yüzlerce kıymetli yazma eser topladım. Bizim de gücümüz bir yere kadar, böyle kültür hazinelerimizin satıldığına ve kaybolduğuna çok defa şahit oldum. Devletimiz her şeyi takip edemez elbette. Bir komisyon kurulup böyle eserlerin takibinin yapılmasını devlet büyüklerimize arz ediyorum" diyerek sözlerini bitirdi.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *