Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,7257 %0.16
45,8826 %0.2
Ara
Kesin Karar Ekonomi Gram altında tarihi sıçrayış geliyor! Küresel banka devi rakamı verdi

Gram altında tarihi sıçrayış geliyor! Küresel banka devi rakamı verdi

Altın piyasası, geçen yıla damgasını vuran yükseliş hareketiyle yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor.

Nisan ayında ons başına 3.500 dolara ulaşarak yılbaşından bu yana yüzde 30’a yakın değer kazanan altın, JP Morgan’ın önceki tahminlerini bile aştı. Küresel emtia devi JP Morgan Research’e göre bu ralli daha bitmiş değil hatta asıl yükseliş şimdi başlıyor olabilir. JP Morgan Küresel Emtia Stratejisi Başkanı Natasha Kaneva, “Altın talebindeki yapısal değişim ve jeopolitik risklerin etkisiyle ons başına 4.000 dolar seviyesini konuşmak artık gerçekçi bir senaryo,” diyerek beklentilerin yönünü açıkça ortaya koydu. 2025 yılı için ortalama ons fiyatı tahminleri 3.675 dolar olarak revize edilirken, 2026 yılının ikinci çeyreğinde altının 4.000 dolara ulaşması bekleniyor.

Altının onsu 4000 dolara ulaşırsa eğer güncel kura göre gram altının fiyatı ise 5.112 TL olmuş oluyor.

Fiyatlar Neden Artıyor?

Altın, tarih boyunca ekonomik belirsizliklerin ve krizlerin güvenli limanı oldu. 2024 yılı itibarıyla ise sadece güvenli liman değil; aynı zamanda hem merkez bankaları hem de bireysel yatırımcılar için güçlü bir portföy aracı haline geldi. Özellikle ABD’nin ticaret politikalarında artan belirsizlik, düşen faiz oranları ve dolardaki zayıflama, altının cazibesini artırdı.

JP Morgan’a göre, merkez bankalarının altına olan ilgisi 2025 yılında da sürecek. 2023’te 1.000 tonun üzerinde olan alım seviyesinin, 2025'te yaklaşık 900 ton civarında olması bekleniyor. Bu durum, resmi altın rezervlerinin dünya genelinde toplam rezervlerin %20’sine yaklaşmasına yol açtı. IMF verilerine göre bu oran, bir önceki yıl %15 düzeyindeydi.

Merkez Bankaları ve Yatırımcılar Sahada

Altın alımında başı çeken ülkeler arasında ABD, Almanya, Fransa ve İtalya gibi ekonomiler ön plana çıkıyor. Bu ülkelerin toplam rezervlerinin %70’inden fazlası altın varlıklarından oluşuyor. 2024 yılı boyunca Türkiye, Polonya, Hindistan ve Çin gibi ülkeler de 20 tonun üzerinde altın alımı yaptı.

Yatırımcı tarafında ise fiziki külçe, madeni para ve özellikle altın ETF’lerine olan ilgi hızla arttı. COMEX verilerine göre vadeli işlemlerdeki uzun pozisyonlar rekor seviyelere ulaşırken, ETF girişleri yıl başından bu yana 310 tona yükseldi. Bu, global altın yatırım varlıklarının yaklaşık %10’una karşılık geliyor. Çin’de ETF varlıklarındaki %70’lik artış ise dikkat çekici.

5 Trilyon Dolarlık Dev Altın Piyasası

Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre, altının özel yatırımcılar nezdindeki değeri 2024’te %31 artarak yaklaşık 4,2 trilyon dolara ulaştı. JP Morgan, bu varlıkların 2025’in son çeyreğine doğru 5 trilyon dolarlık bir değere ulaşacağını öngörüyor. Altın, hem geleneksel hem de modern finansal dalgalanmalara karşı "koruma kalkanı" olma özelliğini koruyor.

JP Morgan’dan Gregory Shearer’ın değerlendirmesine göre, “Altın, 2025 ve 2026 yıllarında durgunluk, değer kaybı ve ABD politika risklerine karşı yatırımcılar için en etkili korunma araçlarından biri olacak.”

Bu tabloya bakıldığında, altının sadece bir değer saklama aracı değil, aynı zamanda küresel ekonomik belirsizliklerin yön belirleyicisi olduğu bir kez daha kanıtlanıyor. Önümüzdeki aylarda yatırımcıların altına olan ilgisinin daha da artması, fiyatları yeni rekorlara taşıyabilir.

Not: Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. JP Morgan Research analizlerinden derlenmiştir.

KAYNAK: JP Morgan Research
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *