Çorum
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3304 %0,25
48,6252 %0,46
Ara

HATIRALARLA TÜRK MUSİKİSİ 31

YAYINLAMA:
HATIRALARLA TÜRK MUSİKİSİ 31 FARABİ I Ebu Nasr Muhammed b. Muhammed b. Tarhan b. Uzluğ El Farabi et-Türki (870-950) İslam felsefesini metot, terminoloji ve problemler açısından temellendiren ünlü Türk filozofu. Farabi, 870 yılında Türkistan da Siderya (Seyhun) nehri ile Aris’in birleştiği yerde kurulmuş eski bir yerleşim yeri olan Farab‘da (Otror) doğar. Babası Mehmet adında Vesic Kalesi komutanıdır. Farabi, Farab’da tahsilini tamamlayınca memleketinden ayrılarak Semerkant, Merv ve Belh gibi ilim ve kültür merkezlerini ziyaret ettikten sonra Bağdat’a gider. Bu arada devrin ünlü isimlerinden mantık okur. Harran’da felsefe eğitimini geliştirir. 20 yıl Bağdat’ta kaldıktan sonra meydana gelen karışıklıklar sebebiyle Dımaşk’a gider. Bağdat’tan ayrılmadan önce Aristo’nun felsefesini inceler, eserler vermeye başlar. Kendine özgü bir okul kurar. Olgun eserler yazmaya koyulur. Psikoloji, metafizik, mantık, zekâ, madde, zaman, vahdet, boşluk, mesafe ve sayı gibi kavramlar için görüş ileri sürer. Aynı zamanda iyi bir matematikçi oluşu ile de ünlüdür. “Dımaşk’a gittiğinde Emir Seyfüddevle’nin sarayına hayatına boyunca giyindiği Türk kıyafeti ile girer. Emir kendisine oturmasını söyleyince, Farabi “Benim yerime mi senin yerine mi?” diye sorar. Emir’in ondan kendisine layık olan yerde oturmasını istemesi üzerine filozof orada bulunan topluluğu yararak geçip Seyfüddevle’nin yanına oturur. Bununla da yetinmeyerek onu sıkıştırıp oturduğu yerden kaydırır. Bunun üzerine emir, önde gelen devlet büyüklerine sadece kendi aralarında kullandıkları bir dille Farabi’ye bir şeyler soracağını belirtir ve cevap vermezse edebe aykırı davranan bu ihtiyarı dışarı atmalarını emreder. Konuşulanları anlayan Farabi, aynı dille emire sabretmesini işin sonunun önemli olduğunu söyler. Emir Seyfüddevle, hayretle “Sen bu dili biliyor musun?” deyince, filozof “ben 70’den fazıla dil bilirim” diye cevap verir. Ardından o mecliste bulunan alimler çeşitli konularda onunla tartışmaya girerler. Farabi hepsine baskın çıkınca susarlar ve onu dinlemeye ve sonrada defterlerini çıkarıp not almaya başlarlar. Meclis dağıldıktan sonra filozofla baş başa kalan Seyfüddevle’nin isteği üzerine musiki topluluğu bazı eserler çalar. Fakat Farabi hiçbirini beğenmez ve yatıkları hataları söyler. Yanında taşıdığı tablayı asarak ona düzen verdikten sonra neşeli bir eser çalar ve orada bulunan herkesi güldürüp eğlendirir. Ardından çalgı aletini bir başka şekilde düzenleyerek hüzünlü bir eser çalar ve herkesi ağlatır. Nihayet yeni bir düzen verdiği aletle ağır bir parça çalınca nöbetçilere varıncaya kadar herkes uykuya dalar. Bu sırada Farabi de çıkıp gider.” Bu hatırayı Mahmut Kaya İslam Ansiklopedisi 12. Cilt 162. Sayfada böyle anlatmış. Farabi, yaşadığı sürece giydiği Orta Asya Türk kıyafetini hiç değiştirmez. Kişilik olarak maddi servete hiç değer vermeyen, şöhret ve gösterişten nefret eder, ruh ve ahlak güzelliğini her şeyin ütünde tutan bir zahittir. İlim ve sanat adamlarına büyük değer vermesiyle tanınan Seyfüddevle, filozofa ikram ve ihsanda bulunmak istediğinde Farabi günlük ihtiyacını karşılayacak 4 dirhem gümüş paradan başkasını kabul etmez. İslam dünyasına ilk defa Kindi’nin başlattığı felsefi harekete ve onun şekillendirdiği akıma, kendi inanç ve kültürünün temelini oluşturan “Muallim-i Sani” unvanıyla anılır. Kindi ’den sonra Farabi kaleme aldığı İHSAN’ÜL ULUM’ da kendi dönemindeki ilimlerin tasnifini yapar. Her ilimin tanımını, teorik ve pratik açıdan değerini belirterek eğitim ve öğretimdeki önemine işaret eder. İslam filozofları arasında akıl kavramını çeşitli eserlerinde bütün boyutlarıyla inceleyen düşünür Farabi’dir. Filozof bütün insanlığın sahip olduğu faziletleri, fikri, nazari ve ahlaki ve ameli olmak üzere 4 kategori de değerlendirir. Bütün teorik ilim dallarını ve varlığın en son ve en yüksek ilkesi olan Allah ile manevi varlıklar hakkındaki bilgileri ifade eder. Devam Edecek… Kaynak: Mahmut Kaya- İslam Ansiklopedisi- 12 Cilt Dr. M. Nazmi Özalp Türk Musikisi Tarihi- 1. Cilt Yılmaz Öztuna – Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi 1. Cilt
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *