Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3072 %0,23
48,7673 %0,44
Ara

O Kadar Hızlı Gidiyoruz Ki Ruhlarımız Arkada Kalıyor

YAYINLAMA:
O Kadar Hızlı Gidiyoruz Ki Ruhlarımız Arkada Kalıyor Hız çağı... Herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Dakikalar saniyelerle ölçülüyor. Zaman sanki kumdan akıyor ve elimizden kayıp gidiyor. Bu telaşlı koşuşturma içinde neyi kaybediyoruz peki? Kendimizi mi, sevdiklerimizi mi, yoksa hayatın tadını mı? Kemal Sayar'ın "Yavaşla" adlı kitabı, tam da bu noktada bize bir durup düşünme imkanı sunuyor. Afrika'da söylenen bir sözü hatırlatıyor: "O kadar hızlı gidiyoruz ki ruhlarımız arkada kalıyor." Gerçekten de öyle değil mi? Hız yapmanın bize zaman kazandırmadığını, aksine benliğimizden, sevdiklerimizden ve hayatın tadını çıkarmaktan uzaklaştırdığını unutuyoruz. Sayar, kitabında modern hayatın bu çılgın hızının bizi nasıl etkilediğini sorguluyor. Hızlıca bir şeyler yapmaya çalışırken aslında ne kadar çok şeyi kaçırdığımızı gösteriyor. Sevdiklerimizle göz teması kurmadan, birbirimizi dinlemeden, tadını çıkarmadan yemek yiyoruz. Sürekli telefonlarımızla uğraşıyor, sosyal medyada zaman harcıyoruz. Oysa bu anlar bir daha geri gelmeyecek. İçinde bulunduğumuz bu çağda, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte hayatın her alanında hızın hâkimiyeti artmış durumda. Daha akıllı telefonlar, daha hızlı internet bağlantıları ve daha hızlı otomobiller... Bunların hepsi, bize daha fazla zaman kazandıracakmış gibi görünse de, aslında tam tersine, bizi zamanın özünden uzaklaştırıyor. Kemal Sayar, hızın içinde kaybolmuş bizlere adeta “Yavaşla!” diyen bir tabela gösteriyor. Yavaşlamanın erdemleri üzerinde düşünmeye, hatırlamanın, anda kalmanın ve bu geniş şimdiyi hissetmenin önemine dikkat çekiyor. Günümüzde herkesin zamansızlıktan şikayet ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Ancak, bu hızlı yaşam tarzının bize zaman kazandırmadığı, aksine bizi benliğimizden, sevdiklerimizden ve biricik hayatımızın anlamından uzaklaştırdığı bir gerçek. Modern hayatın baş döndürücü hızından uzaklaşmak, hayatımızın gerçek anlamını ve değerini fark etmek için yavaşlamak gerekiyor. Kemal Sayar, “Yavaşla” kitabında, yavaşlamanın keşfi ve keyfini sürmenin erdemlerini anlatıyor. Bu kitap, hızın hâkim olduğu dünyamızda, sevdiklerimizin gözlerinin içine bakarak, hayatın anlamını daha derinlemesine hissetmek isteyenler için bir kılavuz niteliğinde. Yavaşlamak, sadece fiziki bir duraksama değil, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir dinginlik arayışıdır. Yavaşlamak, hayatın her anını daha anlamlı kılar. Aceleyle geçtiğimiz yollar, göz ardı ettiğimiz detaylar ve kaçırdığımız anlar, yavaşladığımızda karşımıza çıkan zenginliklerdir. Yavaşlamak, bize hayatın her anını derinlemesine yaşama fırsatı sunar. Sevdiklerimizle geçirdiğimiz zamanın kalitesini artırır, onlarla daha derin bağlar kurmamızı sağlar. Yavaşlamak, aynı zamanda kendimizi daha iyi tanımamıza olanak tanır. Hızlı yaşam tarzında, sürekli olarak bir şeylere yetişmeye çalışırken, kendi iç dünyamızı ve ihtiyaçlarımızı göz ardı ederiz. Yavaşlamak, içsel bir yolculuğa çıkmamızı sağlar, kendimizi dinlememize ve gerçek ihtiyaçlarımızı fark etmemize yardımcı olur. Modern dünyanın getirdiği hız ve telaş, bizi ruhsal anlamda yıpratıyor. Kemal Sayar’ın da vurguladığı gibi, yavaşlamak, bu hızın içinde kaybolmamak için bir çıkış yoludur. Hayatın gerçek anlamını ve değerini fark etmek, sevdiklerimizin gözlerinin içine bakmak ve anın tadını çıkarmak için yavaşlamak gereklidir. Yavaşla, bize bu yolda rehberlik eden bir kitap olarak, hayatın hızına kapılmış olan herkese önemli mesajlar veriyor. Unutmayalım, hız yapmak bize zaman kazandırmaz; aksine, hızla benliğimizden, sevdiklerimizden ve biricik hayatımızı duyumsayarak yaşamaktan uzaklaşırız. Bu yüzden, yavaşlayın ve hayatın her anını doya doya yaşayın.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *