Basit Adam-2

Geçen haftanın devamı
O sezginin, minik kuşun yolunu takip eder.
İnsanlarla tanışır, eğlenir, kutlamalar yapar ama her keyifli deneyimden sonra oraya takılıp kalmadan yoluna devam eder. Ve yolda başka bir gardiyanlarla karşılaşır. 
Ona şunu sorarlar, sen neden bu düğüne gidiyorsun? Basit adam naifce ve şaşkınca cevap verir. Çünkü ben bu düğüne davet edildim.
Ve gardiyan der ki, tamam gidebilirsin. Tüm sorular basittir ve adam da basit cevaplar vermiştir. 
Adam yürümeye devam eder ve tekrar üç yolun kesiştiği bir yere gelir. Tüm yollar birleşiyor ve oradan tek yol olarak devam ediyor.
Tüm yolları birleştiren bir yerde bir terazi olduğunu fark ediyor. Orada bir terazi var ve terazinin diğer tarafında da bir tüy ve o sınavdan geçmek için o terazinin üzerine adım atılmalı. Ve oradan geçebilmek için bir tüy kadar hafif olmalısın. Tüy kadar hafif hatta tüyden,
“
Basit adam orda durur ve arkasını dönüp, ruhsal yola bakar ve ruhsal doğmaların içinde spiral çizerek dönen insanlar görür. İçlerinden birinin o döngüden kurtulduğunu görür.
Kendine verdiği tüm o cezalardan dolayı bedeni kanlar içerisinde olan adamın ruhsal yoldan ona doğru yaklaşmakta olduğunu görür. Ve bu adam teraziye çıkar ve tüyden hafiftir iner ve yoluna devam eder. Ve sonra o yoldan incecik bir kesiş gelir, çok zayıftır yıllarca oruç tutmuştur ve sınava girer o da geçer. Ve basit adam yüksek bir gürültü duyar. O zorlu yolun başında gördüğü şövalyeyi görür. Üzeri yara bere içerisindedir, atı yorgun, zırhı parçalanmış ve altın dolu çantaları boşaltılmıştır. Şövalye basit adamı görür ve sen ne yapıyorsun burada der.
Basit adam ben düğüne gidiyorum der.
Şövalye peki sen buraya nasıl geldin diye sorar. 
Basit adam cevap verir; 
Ben şurada ki beyaz kuşu takip ettim. 
Ve şövalye sorar, yani sen ordularla savaşıp genç kızları kurtarmadın o zaman. Sonra başka bir şövalye daha gelir ve iki adam övünerek birbirlerine kazandıkları savaşlardan, kurtardıkları bakirelerden bahsetmeye başlarlar. Ve sorarlar, bu son sınav nerede derler. Sonra teraziyi görürler ve teraziye çıkarlar. Ama her ikisi de çok ağırdır.
Çünkü üzerlerine o başarılarını yüklenmişlerdir. Ve yaptıkları hatalara da daha çok takılı kalmışlardır. Boş değillerdir tüm kontrollerini denetimlerini beraberlerinde taşımışlardır.
Zaferlerini, kazandıklarını…
Fakat basit adamın hiçbir şeyi yoktur. Yol boyunca kutlama kadehini kaldırmıştır, ve hep o ayrım kılıcı elindedir, tercihlerini yaparken geride kalması gerekenleri bırakıp gitmiştir. Ve dünyasının ona kendi hakkında neler gösterdiğine bakmak için aynasını kullanmıştır. Çok eğlendi her şeyden keyif aldı ama hepsini geride bıraktı basit adam. O da bazı sorunlar ve talihsizlikler ve sorunlar yaşadı ama hepsini geride bıraktı.
Hiçbir şey taşımadı.
Basit adam, teraziye çıkar ve o da sınavdan geçer. Ve küçük beyaz kuş hala basit adamla beraberdir… 
( Alıntıdır )