Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3456 %0,36
48,9036 %0,57
Ara

VARLIĞIN BİRLİĞİ

YAYINLAMA:
VARLIĞIN BİRLİĞİ Bir öğrenci ustasına giderek sürekli bir şeylerden şikayet eder. Usta şikayet dolu ve mutsuz öğrencisine der ki; “Bir avuç tuzu bardağın içine koy ve iç.” Öğrenci, ustasının dediğini yapar. Bir bardağa tuz ve su koyup içer. Ağzı zehir gibi olur. Usta sorar; “Tadı nasıl?” Sert ve acı, diyerek cevap verir öğrencisi. Usta bu sefer de, yanına bir avuç tuz alarak yakınlarda bulunan göle gitmesini söyler. “Tuzu göle at ve sonra gölden su iç ç, gel” der. Öğrencisi bu dediğini de yapıp tekrar ustasının yanına döner. Usta sorar; “Tadı nasıldı?” Öğrenci cevap verir; “Lezzetli ve ferahlatıcı” Tuzun tadını aldın mı peki diye sorar usta. Hayır almadım hiç tuz tadı yoktu, diye cevap verir öğrencisi. Bunun üzerine usta açıklar; “O bir avuç tuz hayatında karşılaştığın sorunlar, sıkıntılar. Tadlarının acılığı o tuzdan ne eksik ne fazla. Su ise sensin. Farkındalığın, algın, olayları analiz etme yeteneğin ve olaylara farklı perspektiflerden bakabilme ve  durumları yönetebilme yeteneğin…” “Şimdi bir bardak olmaktan vazgeç ve göle dönüş.” Dertler, sıkıntılar üzerinde ne kadar durursan o kadar büyüyor. Neyi büyütmek istiyorsan onu o kadar konuşup o kadar düşüneceksin, diyorlar. Denemeye değer bir yöntem. Bir de “mış” gibi yapma oyunu var. İstediğiniz şey olmuş gibi. Yani istemediğiniz bir durumun içindeyken bile sanki o durumun tersini yaşıyormuş gibi hissetmek. En azından hissetmeye çalışmak. İşe yarayacağına eminim. En azından durumu yumuşatıp dikkatinizi dağıtmaya ve başka olasılıkların olduğunu da görebilmenizi sağlar. Hayat bir sınavdır. Binlerce sınavlardan oluşan bir sınav. Her dialoğumuz, her adımımız bir sınavdır. Kendi kendimize verdiğimiz. Bunların sonuçları da duygularımızdır. Duygularımızdan memnun değilsek, davranışlarımıza dönüp değiştirmemiz gerekeni bulmalıyız, istediğimiz duyguyu yaşayabilmemiz adına… Sınav dediysek sıkıcı, tek düze renksiz bir şey değil. Tüm renkleri içinde barındıran, oldukça çeşitli kimi zaman eğlenceli kimi zaman zorlayıcı bazen ise bir sınavın içinde olduğumuzu unutturacak kadar kolay… Ve her bir sınavın ödülü var. Ödül duygular. Ödülünü beğenmeyen davranışını değiştirsin. Albert Einstein, aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemezsiniz demiş. Aynı şeyleri düşünerek, aynı tepkileri vererek, yıllarca aynı şeyleri konuşarak ve düşünerek farklı sonuçlar beklemek aptallık olmaz mı? Değiştir! Tepkini, düşünceni, bakışını… Değiştir ki, başına gelenler değişsin. Değiştir kendini. Bir de bil ki; bu sınavlar kendinden kendine. Sınavı hazırlayan senmişsin kendine. Üstelik puanlamasını yapan, ödülünü veren de senmişsin yine. Geçer not vermediğin için tekrar tekrar sokmuşsun kendini bazen, aynı sınavın içine. Görebildiğinde geçecek. Neyi neden yaşadığını çözebildiğinde geçecek. Birgün bitecek. Kendini tüm şeffaflığınla aynada seyrettiğinde. Yani dünyada. Herkeste, her şeyde kendini izlediğinde. Bir göl kaç bardak eder? Bir insan değil herkes olduğunda ve herkesin gözünden görebildiğinde. İmkansız mı? Asıl imkansız, yaratılırken sana bahşedilenlerle tek bir gözden görmen, tek kulaktan duyman. Kendini bir bedenden ve kısıtlı bir algıdan ibaret sanman. Bir bardak olarak kalman. Seni öyle bırakacak mı sanıyorsun? Neden var o sıkıntı olarak gördüklerin. Sınavlar neden var? Gelişmen için, itici bir güçten başka bir şey değil o. Bir göl olabilmen için! Bir bardak, tek bir beden değil… Bir göl, var olan her şeyle tek bir vücut olabilmen için. Bir tek olay, bir tek olayla başla. Ve bu olayda kim varsa hepsinin gözünden bak tek tek. Her kişinin ayrı ayrı hissini yaşa. Şimdi bu durumda, bir tek kendi gözüne mi sahipsin. Bir kişi misin? Bir tek sen misin hala o bedende, söyle. Ya da söyleme biz zaten birbirimizi sözsüz de duyarız. Bir bardak suymuşuz, göle dökülürsek göle karışıp göl olurmuşuz. Gölde ki tüm o bir bardak su olanlarla da bir olurmuşuz…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *