Her Seçim Bir Vazgeçiştir

Her Seçim Bir Vazgeçiştir Hayat, büyük bir yol ayrımıdır aslında. Attığımız her adım, verdiğimiz her karar, diğer birçok olasılığı geride bırakır. Seçmek, bir yola girmeyi gerektirir; fakat bu yola girmek, diğer tüm yolları terk etmek anlamına gelir. İşte bu nedenle her seçim, aynı zamanda bir vazgeçiştir. Tarihin derinliklerine baktığımızda, büyük liderlerin ve düşünürlerin bu gerçeği nasıl yaşadıklarına tanıklık ederiz. Mesela Büyük İskender, genç yaşta dünya hâkimiyetine giden yolu seçti. Ancak bu seçim, evde kalıp huzurlu bir yaşam sürme olasılığından vazgeçmek anlamına geliyordu. Seçimi ona büyük zaferler ve geniş topraklar kazandırdı ama aynı zamanda huzurunu, sağlığını ve belki de iç huzurunu kaybettirdi. Felsefede ise, Sokrates’in ölümüne giden yol bir seçimle başladı. O, doğru bildiğini söylemekten imtina etmedi ve bu seçimi onun hayatına mal oldu. Yine de o, adalet ve doğruluk uğruna yaşamını feda etmeyi seçti. Bu, ahlaki bir duruşun ne kadar ağır bedelleri olabileceğini gösteren esaslı bir vesika olarak hafızalarda yer etti. Edebiyat dünyasında da benzer bir durum söz konusudur. Albert Camus’nün Yabancı adlı eserindeki Meursault karakteri, hayata karşı kayıtsız bir duruş sergilemeyi seçer. Ancak bu kayıtsızlık, onun toplumdan dışlanmasına ve nihayetinde idam edilmesine yol açar. Meursault’un seçimi, toplumun dayattığı değerlerden vazgeçiştir ama bu vazgeçiş, hayatını yitirmesiyle sonuçlanır. Bütün bu örneklerde ortak olan şey, seçimin bir bedelinin olduğudur. Her seçim, başka bir şeyi geride bırakmak zorunda olmayı getirir. Bazen bu vazgeçişler küçük ve önemsiz gibi görünse de, hayatımızın yönünü tamamen değiştirebilecek kadar büyük olabilmektedir. Bugün biz de her gün seçimler yapıyoruz. Sabah erken kalkmayı seçtiğimizde, biraz daha uyumanın rahatlığından vazgeçiyoruz. İşimizi değiştirdiğimizde, eski iş yerindeki alışkanlıklarımızı ve arkadaşlıklarımızı geride bırakıyoruz. Ailemizle vakit geçirmek yerine kariyerimize odaklandığımızda, belki de geri dönüşü olmayan anları kaçırıyoruz. Belki de burada asıl önemli olan, neyi seçtiğimiz kadar, neyi geride bıraktığımızın da farkında olarak kararlar almaktır. Seçimlerimiz bizi biz yapar, ama vazgeçtiklerimiz de öyle. Sonuç olarak, her seçim, bir vazgeçiştir. Hayat, sürekli bir denge kurma çabasıdır. Bu dengeyi bulabilmek için, neyi seçtiğimizi ve neyi geride bıraktığımızı iyi düşünmek gerekir. Çünkü her seçim, bir iz bırakır ve bu izler, hayatımızın yönünü belirler.