Duruş Neden Önemli?
Belki de aynıdır çünkü bu sıra kafalar çok karışık!
Ankaragücü maçı sonrası konuşulan şeylerden sonra ve iddiası kalmayan takımını hem maç öncesi hem de maç sonrası bağrına basan “koca yürekli taraftar”lar gelmiş bu hafta tribüne. Bu taraftarlar; çok değil bundan sadece iki ay önce takımın iddası varken, takım kötü oynadığı halde kaybetmezken; futbolcusu kötü de oynasa çabaladığı halde neredeydi? Madem bu şartlarda bile destek mümkündü, o zamanlar neden bu destek verilmedi?
Siz Olsanız Nasıl Bir Taraftar İsterdiniz?
Bu tarz kimsenin kabul etmek istemeyeceğe iddialara veya durumlara karşı bir şehir ne kadar güçlü ve tepkili durursa o zaman o şehir de o şehrin kulübü de daha büyük başarıları için kocaman bir adım atmış olur. Örnek mi istiyorsunuz? Bakın Kocaeli’ne … Şampiyonluk hedefini geçen sezonun son maçından sonra koydukları ligde çok da zorlanmadan, teknik direktör değiştirmelerine rağmen şampiyon oldular. Ligin bitimine dört hafta kala şampiyonluğunu ilan eden takım, son iki maçını kaybediyor diye taraftar ayağa kalktı! Zaten şampiyon olmuş, bir sürü eksiği ile sahaya çıkan takımına hiç evelemeden gevelemeden “Maç mı satıyorsunuz! Kendinize gelin” diye büyük tepki gösteriyorlar. Kocaelispor’un Instagram hesabına gidin ve son gönderilerin alttındaki yorumlara bakın. O bizim bulup elimizde tutamadığımız ve Kocaelispor’a taş gibi oyun oynatan İsmet Taşdemir’e söylenenlere bir bakın! Şampiyon takım yaratan yöneticilere verilen ayarlara bir bakın! Taraftar, son iki maçını şaibeli şeklide kaybetti diye takımının şampiyonluk kutlamasına da gitmek istemiyor, teknik direktörü de yönetimi de istemiyor.
Ben; kulübünü daha üst liglere taşımak isteyen bir yönetici olsam, ben şehrinin takımı daha iyi olsun isteyen bir vatandaş olsam böyle bir taraftar topluluğu isterdim!
Kocaelispor boşa Kocaelispor değil. Nüfusları, Çorum’dan daha kalabalık diye Türk futbolunun köklü kulüplerinden değil. İşte bu duruş sayesinde saygıyı hak ediyor ve görüyorlar. Kocaelispor’un bu muameleyi gördüğü yerde, bu yazıyı okuyan kimse de kusura bakmasın …!
Kulüp İle Şehir Arasında Bağ Bir Miktar Daha Zedelendi
Ankaragücü maçı sonrası Tuncay Şanlı’nın bir şeyleri, bir şeyler demeyerek anlattığı; bazı taraftarların Ankaragücü maçında gördüğü sahneleri ve sonrasında yaşananları hâlâ sindiremediği ve bazı taraftarların ise sanki bazı konularda karar veren kişiler kendileriymişcesine “emin oldukları” bir haftayı geride bıraktık ama bunca curcunaya rağmen sesi çıkmayan bir yönetim vardı. Tüm bu olup bitenleri görmezden geldiler, çıkıp bir açıklama yapmadılar. “Maç satan onurunu da satar” demediler. Gözlerini kapatıp ağızlarını tutunca bir şey olmaz sandılar ama yanılıyorlar. Yapmadıkları bu şey malum iddiaları daha da güçlendirdi. Kulüp ile taraftar arasındaki, kulüp ile iş dünyası arasındaki hassas bağı bir miktar daha zedeledi. Tüm bunlar ne için?
Para Pul Değil, Tuncay Şanlı Duruşu!
Öte yandan bir de Tuncay Şanlı duruşu gördük bu bir haftada. Bu duruş, karakter para ile pul ile elde edilebilecek türden değildi. Bir şeyler gördü, “Bu Türk futbolunun gelişimi için bu olmamalı” dedi. Tek bir dakika dahi düşünmeden görevi bıraktı. Yönetimin açıklamasındaki o son dönemlerin “meşhur” ifadesi gibi görevden affını istemedi. Soyunma odasına girdi “Sizden utanıyorum. Bazılarınızı hiç unutmayacağım, günü gelince hesaplaşayacağız. Sizin ile çalışmak istemiyorum" dedi ve gitti. Çok da iyi yaptı. Sırf desteklediği kulübüne laf söyletmek istemeyen “taraftar” hariç, herkesin takdir ettiği bir harekete imza attı. Yolu açık olsun.
Son Haftaya Girilirken Gönlümden Geçenler
Son haftaya girilirken lige de bir bakacak olursak işler bazı kulüpler için netleşirken, bazı kulüpler için içinden daha da çıkılmaz bir hal aldı. Duruşunu takdir ettiğim Gençlerbirliği’nin süper lige çıkmasını istiyordum, büyük bir mucize olmazsa süper lige giden ikinci takım olacaklar. Hüseyin Eroğlu ile yakaladıkları inanılmaz çıkış ile bunu başaracaklar. Kısacası süper ligi en çok hak eden iki takımın çıktığını düşünüyorum.
Play-off mücadelesinde ise Fatih Karagümrük’ü transfer yasağından ve teknik direktöründen dolayı dezavantajlı görüyorum. Muhtemelen süper lige çıkacak son takım onlar olmayacaktır. Play-off’ları garantileyen Erzurumspor dışında İstanbulspor, Bandırmaspor, Iğdır FK, Boluspor ve Amed SF de son haftayı play-off’ta bitirmek için çabalayacak. Yıllardır bu ligde mücadele eden Boluspor ve Amed SF’nin play-off dışında kalması beni üzmez. Süper lige çıkması gereken son takım ise bence Erzurumspor olmalı çünkü kulüp zor zamanlara rağmen ayakta kalmayı başardı. Hakan Kutlu gibi doğru olduğu besbelli olan bir tercih yapıp oyuncu tercihlerindeki başarsını da ispatladı. Skorer bir futbol oynamasalar da ne oynadığı bilen bir takım yarattılar.
Şanlıurfaspor küme düşen bir takım olurken; geriye bir takım kaldı. Düşük ihtimalden yüksek ihtimale doğru gidecek olursak Sakaryaspor, Pendikspor, Manisa FK veya Ankaragücü küme düşen bir diğer kulüp olacak. Burada tahminde bulunmak çok zor. Saha içinde iyi olan kümede kalsın diyelim ve son haftanın heyecanın tadını çıkaralım.