Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4261 %0.08
45,7325 %0.22
Ara

Ülkemizde ve Avrupa’da Kentsel Dönüşüm 1

YAYINLAMA:

Ülkemizde ve Avrupa’da kentsel dönüşümü karşılaştırmalı bir biçimde tartışırken kıta Avrupası uygulamalarının AB şemsiyesi altında oluşturulan mevzuat ve yaklaşımlarının oldukça benzer olmasının yanı sıra, AB ülkelerinin ortaklaştığı sosyal devlet anlayışının hala oldukça güçlü bir biçimde varlığını sürdürmesi de önemli bir etken olarak değerlendirilmelidir. Bu noktada, AB hedefini hala koruduğunu belirten dış politika tercihlerine ilişkin beyanlarının yanı sıra Anayasamızın 2. Maddesinde yer alan ülkemizin “sosyal hukuk devleti” olduğunu belirleyen hükmün varlığının yapılacak bir karşılaştırmayı anlamlı kılacak bir hareket ve temel kabul oluşturacağı düşünülmekted8r.

Sosyal devlet ilkesini karşılaştırma, tartışma açısından ortak değer olarak kabul etmemizin nedeni, “kentsel dönüşüm” adı altındaki uygulamaların yalnızca bir mekânsal müdahale değil, aynı zamanda bu müdahalenin yapıldığı mekân üstünde ya da yakınında yaşayanlar ve onların ekonomik, sosyal, kültürel ilişkilerine de müdahale anlamı taşımasındandır.

Sosyal hukuk devleti, hukuk devletinin; bireylerin birbirleri ve devletle olan ilişkilerinde tam tarafsızlık ilkesinin aksine, devlete iktisaden zayıf tarafın tarafı olma görevini vermektedir. Bu görev tanımı sonrası ekonomik açıdan zayıf olan tarafların korunmasını sağlama amacıyla devletin sosyal güvenlik şemsiyesini oluşturarak doğrudan yapmayı üstlendiği korumanın yanı sıra, sendikalar, kooperatifler, dernekler siyasi partiler vb toplumsal örgütlenmeler aracılığıyla ekonomik açıdan zayıf olan tarafların örgütlenmeler oluşturarak, toplumsal olarak güçlendirilmesi desteklenmiştir.

Sosyal devlet ilkesine ilişkin temel değerlerin hala büyük ölçüde korunmakta olduğu ortamda kentsel dönüşüm tüm kentler için zaman içinde değişen sosyal, kültürel, teknolojik, ekolojik vb değerlere bağlı olarak gelişen ihtiyaçların karşılanması noktasında Avrupa’da dönüşümü talep eden tarafların ihtiyaçları ve toplumsal öncelikler gözeterek farklı dönüşüm türleri hayata geçirilmiştir.

Sanayi devrimi sonrasında bir yandan hızla kirlenirken öte yandan da sanayinin talep ettiği, kırsal alanda yoksullaşan nüfusun kentlerde yoğunlaşmasının kentlerde yarattığı sorunlara çözüm arayışı olarak 1800’lerin ortalarından başlayıp 1945’ lere kadar yapılan kentsel yenileme (urban reneval) uygulamaları başlatılmıştır. ‘Güzel Kent Hareketi’ olarak ta adlandırılan bu dönemde, kentlerde büyük parklar, geniş bulvarlar açılması ve müze, kütüphane vb benzeri kamusal alanların yanı sıra kamusal hizmet birimleriyle de kentlerin desteklenmesini amaçlamıştır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *