Çorum
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3504 %0,36
49,0209 %0,56
Ara
Kesin Karar Siyaset ‘Öğretmenlik Mesleği Rencide Edilmiştir’

‘Öğretmenlik Mesleği Rencide Edilmiştir’

‘Öğretmenlik Mesleği Rencide Edilmiştir’

Zafer Partisi Çorum İl Başkanı Bedii Onan, ÇEDES projesiyle birlikte öğretmenlerin rencide edildiğini söyledi.

ÇEDES’in öğretmenlik mesleğine aykırı bir sistem olduğunu vurgulayan Bedii Onan, şunları söyledi:

“ÇEDES Projesi kapsamında okullarda, Çevreye duyarlı ve Değerlere bağlı bireylerin yetiştirilmesi maksatlı çalışmalar çerçevesinde dün yaygın basında yer alan haberlere göre bir anaokulunda imamlık görevini ifa eden bir vatandaşımız henüz oyun çağında olan çocuklarımıza ‘Yardımseverlik ve Merhamet konulu bilgiler aktarmıştır.

Takip ettiğimiz kadarıyla, projenin bir tarafında MEB, diğer tarafında ise Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı mevcuttur.

Projenin amacının; Öğrencilerimizin millî, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan, geliştiren ve kendi yaşantılarında inşa eden fertler olmalarına, çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlamak olduğunu da ifade edelim.

Projenin amaçlarında yazılan sonuçlara ulaşılabilir ise, gelecekte kâinatın en mükemmel ülkesi olacağımız açıktır.

Ülkemizde Milli Eğitim ile faaliyetlerin yürütülmesi ile alakalı 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu çıkarılmıştır. Kanunun çıkarılma tarihi 1973 tür.

İlgili kanunun Birinci Maddesinde; Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde olduğu ifade edilmiştir.

1739 sayılı kanunun ikinci maddesinde yer alan genel amaçlarda ulaşılması düşünülen hedefler ile ÇEDES projesi hedefleri birkaç kelimenin dışında içerik olarak nerede ise tıpa tıp aynıdır.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın en mükemmel bir şekilde yetiştirilmesine ‘sadece Türk milletine düşmanlık besleyen zümrelerin dışında’ hiçbir kimsenin karşı çıkması da söz konusu olamaz.

Burada açılması ve üzerinde konuşulması gereken hususların olduğu kanaatindeyiz.

Milli Eğitim Temel Kanununda var olan genel amaçlara rağmen, neden Cedes projesine ihtiyaç duyulmuştur?

Eğitim ve öğretim faaliyetlerinde öğretmenler, öğrenciler ile birlikte asli unsurdur. Faaliyetler öğretim ortamında öğretmenler vasıtasıyla, öğrenciler ile birlikte yürütülür.

Cedes projesinde neden imamlara yer verilmiştir? Öğretmenler almış oldukları branş eğitime ve sahip oldukları eğitim formasyonuna rağmen öğrencileri Milli Eğitim Temel Kanununda yer alan genel amaçlar ve Cedes projesinin amaçlarında yer alan hususlara göre yetiştirme konusunda yetersiz midir?”

ÇEDES’in eğitim hayatı dışına çıkmış kişilere uygulanması gerektiğini ifade eden Onan, şöyle devam etti:

“İmamlar bahsi geçen bilgiler konusunda çok mu yeterlidir? Öğretmenlerin varlıkları, mesleki birikimleri, sunmuş oldukları rehberlik hizmetleri, çalıştıkları okullara ve öğrencilerin geneline sunmuş oldukları harici maddi ve insani katkılar görmezden gelinemez.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin asli görevini neden imamlar ile devam ettirmek istemiştir? İmamların eğitim çağındaki çocuklara bahsi geçen bilgileri aktarabilecek formasyon yeterliliği mevcut mudur?

Haberlere ve ortada var olan görsellere göre her hangi bir branş öğretmeni yardımseverlik ve merhamet konusunda her kademedeki öğrencilere bilgi aktaracak potansiyeli taşımaktan uzak mıdır?

Keza okullarda Din Kültürü ve ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yapan İlahiyat Fakültesi mezunu öğretmenlerde mi var olan değerleri anlatmaktan ve öğretmekten uzaktır?

Son dönemde yaşanan gayri ahlaki ve hukuki davranışların her ortamda görüldüğü bir gerçektir. Milli Eğitim Bakanlığının ÇEDES uygulaması bir önceki cümlede bahsettiğimiz gibi okullarda değil, başta camilerde, Kuran Kurslarında, her türlü kültürel öğrenme ortamlarında eğitim hayatı dışına çıkmış yetişkinlere öncelikli verilmelidir. Genel durum itibarıyla toplumsal geleceğimiz açısından cidden ihtiyaç vardır.” (Çağrı Uzun)

ü

ü

MUHABİR: Zahide Yasemin Özden
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *