1 MAYIS TARİHÇESİ

Yayınlama: 29.04.2024
Düzenleme: 10.05.2024 13:10

1 MAYIS TARİHÇESİ

İçinde olduğumuz bu haftada bizi 1 Mayıs günü beklemekte dolayısıyla istiyorum ki bu haftaki yazımızda 1 Mayıs gününü inceleyelim. 1 Mayıs’ın kökenine ilişkin çok fazla yanlış bilgi mevcut. En sık rastlanan yanlış, kökeninin Chicago Samanpazarı trajedisiyle temellendirilişidir. Gelin hep beraber 1 Mayıs’ın tarihsel köklerine bir makale eşliğinde göz atalım: “Fabrikalardaki ağır çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler; kadın ve çocuk emeğinin yoğun biçimde kullanılması sanayi devrimi sonrasının karakteristik özelliği olduğu biliniyor. Robert Owen, çocukların o dönemde tekstil fabrikalarına altı yaşında işe başlatıldıklarını, bazen beş yaşında da çalıştırıldıklarını, çalışma süresinin kışın ve yazın yasal olarak sınırsız olduğunu, genellikle on dört saat, bazen on beş saat hatta para canlısı ve insanlık dışı işverenler tarafından on altı saate kadar uzatıldığını yazmaktadır.

Çalışma sürelerinin düşürülmesinin neredeyse bütün bir 19. Yüzyılı kapsayan uzun bir tarihi vardır. İngiltere’de 1802’de kabul edilen ilk Fabrika (İş) Yasası (Factory Act) sadece çocukları kapsıyordu. Yetişkin işçiler bu yasanın dışında tutuldu.

1833 tarihli Fabrika Yasası ile dokuz yaşından küçük çocukların tekstil fabrikalarında çalışmaları yasaklandı. 9-13 yaş arası çocukların günlük çalışma süresi ise günde 9 saat ve haftada 48 saat ile sınırlandı.14-18 yaş arası çocuklar günde 12, haftada 69 saat çalıştırılabilecekti. Bu dönemde müfettişler görevlendirildi ancak müfettiş sayısı son derece sınırlı olduğu için müfettiş başına 2700 fabrika ve 250 bin işçi düşüyordu. 1847’de çıkarılan bir “On Saat Yasası” ile tekstil sektöründeki günlük çalışma süreleri on saat ile sınırlandırıldı. Bu yasa yetişkin erkek işçileri kapsamıyordu.

1830’ların ortasından 1848’e kadar İngiltere’de sosyal muhalefete damgasını vuran ve başlangıçta bir genel oy hareketi olan Chartism daha sonra bir sosyal içeriğe kavuştu. Chartistler 1840’lı yıllarda sekiz saatlik iş günü, çocukların çalıştırılmasının yasaklanması ve emekçilerin maddi koşullarının iyileştirilmesi gibi talepleri genel oy hakkı talebi ile birlikte savunmaya başladılar. 1848 Fransız Anayasası, bir yandan seçme ve seçilme hakkını güvence altına alırken diğer yandan ise 20. yüzyılın sosyal devlet anlayışının dayandığı ilkeleri ilk kez hükme bağlandı. 1848 devriminde önemli rolleri olan işçiler “sosyal cumhuriyet” ilanını, çalışma sürelerinin azaltılmasını ve çalışma hakkının tanınmasını istiyordu. 1848 devrimi ile kurulan geçici hükümet işçilerin talebi olan “çalışma hakkını” tanıdı, iş saatleri Paris’te on saate, Paris dışında 11 saate indirildi. Ancak 1848 Devrimi yenilince çalışanların taleplerinin uygulanması mümkün olmadı.

1850’li yıllarda ABD ve İngiltere’de günlük çalışma süresini 10 saate indiren yasalar kabul edildi. Ancak işçiler 24 saat olan günün 8 saatini çalışmak, 8 saatini uyumak, 8 saatini de dinlenerek ve eğlenerek geçirmek istiyorlardı. 1860’lı yıllarda ABD’de günlük çalışma süresini 8 saate indirmeyi amaçlayan örgütlenmelere gidildi, dernekler kuruldu ve grevler, gösteriler yapıldı. Düşük ücrete ve uzun iş gününe karşı sürdürülen bu mücadele, 1. Enternasyonal’in 1866 yılında toplanan kongresinde günlük yasal çalışma süresinin 8 saat olması talebinin kabul edilmesiyle uluslararası bir boyut kazandı. ABD Kongresi 1868’de kamu sektöründe 8 saatlik iş gününü benimsedi. Ancak bu uygulama özel sektör işyerleri için geçerli değildi. 8 saatlik iş günü mücadelesi 1880’lerde ivme kazanmaya başladı. Ancak düzenlenen grevler ve gösteriler güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak bastırılmaya başlandı. 1884-1886 yılları arasında ABD’de, Japonya’da, Fransa’da, Rusya’da 8 Saatlik iş günü talebiyle grevler yapıldı.

1 Mayıs 1886 günü ABD’de 10’dan fazla kentte 350 bin dolayında işçinin katıldığı gösteriler yapıldı. Chicago’daki 1 Mayıs gösterilerine 80 bin kişi katıldı. Chicago’da yapılan gösterilerde hiçbir olay yaşanmadı. The New York Times, 1 Mayıs 1886 gösterilerini “8 Saat Hareketi Chicago’da, İşçiler Yürüdü, Nutuklar dinledi ancak hiçbir şiddet girişimi olmadı” başlığıyla veriyordu (The New York Times, 2 Mayıs 1886). 1 Mayıs Chicago’da barışçıl bir biçimde kutlandı (Gallin, 1986). Zaman zaman gündeme gelen 1 Mayıs 1886’da Chicago’da göstericilere polisin saldırdığı iddiası gerçek değildir. 1 Mayıs 1886 gösterileri ABD çapında sakin gerçekleşmişti. Bu gösterilerde olay çıkmadı, ölen de olmadı.

Chicago sekiz saatlik iş günü hareketinin arı kovanı olmuştu; ülke tarihinin o güne değin en büyük işçi gösterisi Chicago 1 Mayıs 1886 gösterisi olmuştu. Ancak ABD’li tarihçi Rayback’e göre bu yükselişin yaratabileceği potansiyeller Mc Cormick fabrikası ve Haymarket (Samanpazarı) meydanı olaylarıyla tahrip edilecektir. Bu olaylar akabinde pek çok ölüme sahne olan Samanpazarı Olayı yaşanmıştır. Meraklıları Chicago Samanpazarı Olayı’nı araştırabilirler. 1 Mayıs doğru bilinen yanlışlar nedeniyle çoğu kez Samanpazarı Olayı’nın gölgesinde kalmıştır.

1 Mayıs Bayramı, Temmuz 1889’da Paris’te toplanan İkinci Enternasyonal Kongresinde kabul edilmiş bir karardır (2009). Kongrede kabul edilen önerge işçilerin sekiz saatlik işgünü talebini kamu otoritelerine duyurmak için bütün ülkelerde ve şehirlerde önceden belirlen aynı günde uluslararası bir gösteri yapma çağırısıydı. AFL daha önce bu gür bir gösterinin 1 Mayıs 1890’da yapılmasını kararlaştırdığı için AFL’nin bu kararına atıfta bulunularak sekiz saatlik işgünü için 1 Mayıs 1890’da bütün dünyada uluslararası gösteriler düzenlenmesi kararı benimsendi. İkinci Enternasyonal’in 1 Mayıs için aldığı karar sekiz saatlik iş günü ile ilgilidir ve AFL’nin kararına atıf yapmaktadır. Kararda Chicago Saman- pazarı trajedisinden söz edilmez.

Öte yandan bu karar bir kereye mahsus bir gösteri için alınmıştır. Düzenli yıllık bir gösteriden, kararda tekrarlanacak özel bir işçi gününden veya emek bayramından söz edilmez (Hobsbawm. 2009, 145). Rosa Luxemburg, “Kimse bu kutlamanın daha sonraki yıllarda da tekrarlanmasından söz etmedi. Doğal olarak, kimse, bu düşüncenin bir şimşeğin çakışı gibi başarı kazanacağını ve işçi sınıfı tarafından kısa zamanda benimseneceğini önceden göremezdi. Bununla birlikte, l Mayıs’ın her yıl kutlanacak sürekli bir kurum haline getirilmesinin gerekliliğini herkesin kavraması ve hissetmesi için, 1 Mayıs’ın yalnızca bir kez kutlanması yeterli oldu” diye yazmaktadır.

1 Mayıs’ın doğuşuna yol açan çalışma sürelerinin kısaltılması hedefi emekçiler için hala yaşamsal bir hedef. Bu yüzden de 1 Mayıs’ın tarihsel köklerinin ve 1 Mayıs geleneğinin doğru şekilde bilinmesi önemli.”

Kaynak: Bir Geleneğin Kökeni: 1 Mayıs Nasıl Doğdu veya Doğru Bilinen Yanlış, Aziz Çelik, Emek Araştırma Dergisi (GEAD) , Cilt 13, Sayı 21, Haziran 2022, 201-208.