Çocuklar ve Ergenlikte Depresyon

Yayınlama: 01.02.2023
Düzenleme: 02.03.2023 14:41

Çocuklar ve Ergenlikte Depresyon

Depresyon maalesef modern çağın en yaygın psikolojik sorunlarından birisidir.Bireyin sosyal hayattan çe kilmesi ve içe kapanması ile dikkat çeken bir sorundur ve gerçekten de yetişkin nüfusun önemli bir kısmını etkilediği bilinmektedir.Artık günlük hayatın konuşmaları içinde neredeyse olağan bir terim olarak kullanılsa da bir kişinin depresyonda olduğunu düşündüren ya da tanı koymamızı kolaylaştıran tipik belirtileri vardır:

Sürekli bir mutsuzluk hali,

Hiçbir şey yapmak istememek, keyifsiz ve isteksiz olma durumu,

Ağlama nöbetleri, alınganlık,

Uyku ve yeme bozuklukları,

Aşırı kilo alma ya da kilo kaybı,

Hareketlerde ağırlaşma, içe kapanma,

Ölümü düşünme, ölmekten bahsetme, intihar eğilimi,

Umursamazlık, boş vermişlik, gibi farklı duygu durumları yaşayan bireyler için ilk düşünülen genellikle depresyon olur.

Genellikle yetişkinlerin yaşadığı düşünülse de depresyon aslında çocukların da yaşadığı bir sorundur ve bu anlamda önemi son yıllarda ortaya konmuştur. Uzun yıllar içerisinde çocuklarda ve ergenlerde depresyon olup olmayacağı tartışıldıktan sonra artık psikolojinin önemli bir araştırma alanı olarak kabul görmüştür. Dolayısıyla artık çocukların ve gençlerin de ciddi anlamda bu sorunla karşılaşabildikleri biliniyor.

 

Çocuk gelişmekte olan bir canlıdır, yetişkinlere bağımlıdır, onların kontrolünde ve yönlendirmesindedir. Çeşitli gelişim basamakları geçirir ve her gelişim basamağında çözümlemek zorunda olduğu farklı bir sorunla karşılaşır. Bu sorunlara karşı elde ettikleri yetenekler yetersiz ise uyum sağlama sürecinde sorun yaşar. Sonuç olarak çocuklar ve gençler sürekli olarak gelişmekte olan varlıklar olmaları sebebiyle yaşadıkları olaylardan ve çevresel stres faktörlerinden doğrudan doğruya etkilenmekte, gelişimlerine göre de farklı tepkiler verebilmektedirler. Örneğin Majör Depresyon, bebeklikten itibaren görülebilirken, iki uçlu mizaç bozukluğu olarak bilinen duygu durum bozukluğu ergenlik öncesi çok nadir olarak görülür.

Depresyon çocuğun ve ya ergenin kendini aşırı derecede üzgün, umutsuz ve değersiz hissetme halidir.

Çocuğun yedi yaşına kadar dili yeterince kullanamaması, kendini daha çok davranışlarıyla ifadeye etmeye yönelmesi gibi sebepler çocuğun iç dünyasında yaşadığı fırtınaları anlamamızı engeller. Bu yüzden de çocuklarda depresyonu ancak gelişim dönemlerine ayırdığımızda daha iyi anlarız. Yaş grubuna göre sınıflandırmak gerekirse sırasıyla bebeklik, oyun çocukluğu, okul çocukluğu, ergenlik dönemleri depresyonlarından bahsedebiliriz

Depresyonda Olan Çocuğun Ebeveynleri Nasıl Davranmalıdır?

Çocukları en iyi anne babalar tanır bu sebeple çocuklarındaki davranış değişikliklerine ve hareketlerine dikkatli yaklaşılmalıdır. Yukarıda bahsedilen belirtilerden dört, beş kadarı, birkaç hafta  devam ettiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana danışılmalıdır.  Aileler genelde çocuklarındaki davranış değişikliklerini ya konduramaz, kabul edemez ya da şımarıklık olarak görürler. Bazen sıkıntılar ani bir yaşam olayı üzerine başlayabilir. Okula başlama, aileden birinin vefatı, kaza, aile fertlerinin geçimsizliği, boşanma, kavga, ev değişikliği, bir kardeşin doğumu, ekonomik kriz, vs. bazen de kronik bir seyir vardır aylarca yavaş yavaş gelişir, ağırlaşarak devam eder. Durumun kişiselleştirilmesi ceza yöntemine başvurulması genelde durumu daha da kötüleştirir. İletişim bozulur ve çocuk büyük bir destek mekanizmasından, aile desteğinden  eksik kalır. Yalnızlığı artabilir, sıkıntılarını çözmek için daha büyük bataklıklara girebilir.

Erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Aile çocuğun depresyonu hakkında bilinçlenip durumu kabullenmeli ve bir an önce çocuğu, tedavisi mümkün olan bu rahatsızlıkta, işin uzmanına yönlendirmelidir. Tedavinin her aşamasında çocukla birlikte olunması, çocuğa karşı sabırlı, anlayışlı ve duyarlı olunması, çocuğa sevildiğinin ve değerli olduğunun hissettirilmesi, çocuğu bir birey olarak kabul etmeleri, onun düşüncelerine önem verilmeli ve aile bunu çocuğa hissettirmeli, onu korumaya çalışırken yapabileceği şeyleri kendisinin yapmasına izin verilmeli ve depresyonun tedavi edilebileceğinin unutulmaması gerekmektedir.