“Her İyilik Sadakadır”

Yayınlama: 01.02.2023
Düzenleme: 02.03.2023 15:14

“Her İyilik Sadakadır”

Yüce dinimizin en faziletli ibadetlerinden biri olan sadaka, insanı hem dünyada hem de ahirette cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır.

Yüce kitabımız, sadaka veren kişiyi bir tohuma benzetmiş ve şöyle buyurmuştur; ”Mallarını Allah yolunda harcayanların hali; her başağı yüz taneli, yedi başak bitiren bir tohumun hali gibidir.”(Bakara/261)

Sadaka; Allah rızası için fakir ve ihtiyaç sahiplerine verilen para, mal ve her çeşit yiyecek,giyecek olduğu gibi, bedenen ve lisanen yapılan her türlü davranışın adıdır. En faziletlisi ise;gizlice vermek, verilen kişiyi rencide etmemek, gösteriş ve riyadan uzak durmaktır.Sadakayı anlamlı kılan şey ise;Allah’ın rızasını gözeterek yapılmasıdır. Sevgili Peygamber Efendimiz; “İnsan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir. Bu üç şey;sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak ve dua, İstiğfar edecek salih evlat bırakmak.”buyurmuşlardır.(Müslim)

Güzel dinimiz İslam da, sadakanın yelpazesi öyle geniş tutulmuştur ki, neredeyse Müslüman fertlerinden hiçbiri sadaka sevabından mahrum bırakılmamıştır.Sevgili Peygamberimizin hadislerine baktığımızda birçok örnekle karşılaşmaktayız. Bunlardan bazıları;

-Gülümsemek, sadakadır.

-Güzel söz söylemek, sadakadır.

-Yolunu kaybedene yol göstermek, sadakadır.

-Yolda insanlara eziyet verecek şeyi kaldırmak, sadakadır.

-Yanınızda çalışanlara, yedirdiğiniz sadakadır.

-Kötülüklerden uzak durmak, sadakadır.

-İki kişinin arasını düzeltmek, sadakadır.

-Yaşlılara yardımcı olmak, sadakadır.

-Kişinin ailesi için infakta bulunması, sadakadır.

-Toprağa diktiğiniz her bitki, her ağaç,insan veya hayvanların onlardan yedikleri sizin için sadakadır.

“Sadakanın en faziletlisi;Müslümanın ilim öğrenmesi,sonra da onu Müslüman kardeşlerine öğretmesidir.”(İbnMace)Peygamberimizher Müslümanın sadaka vermesi lazımdır diyerek; “Sadaka vermede acele edin, çünkü bela, sadakayı geçemez.”(Taberani) ”Bir hurma tanesi de olsa, sadaka verin. Çünkü azda olsa açlığı dindirir ve suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder.”(Tirmizi) buyurmaktadır.

Ecdadımız Osmanlı, infakta edebin en güzel örneklerini sergilemişlerdir. Tarihimiz bunun en güzel şahididir. Osmanlı’da yaygın olan bir gelenek vardı: “sadaka taşları” hani derler ya; bir elin verdiğini diğer el bilmeyecek. İşte bu sözün maddede canlanışıydı “ sadaka taşları”…İffet ve utancından dolayı fakirliğini gizleyenler, onur ve vakarından dolayı ihtiyaçlarını kimseyi açamayanlar için, eşine tarihte rastlanmayan gayet zarif bir yardım yolu…Derdini kimseye anlatamayan fakirler, ihtiyaç olduğunda gecenin geç saatlerinde sadaka taşının yanına gelir, ihtiyaç olduğu kadarını alır, kalanını da kendisi gibi ihtiyacı olanları düşünerek bırakırlardı. Sosyal yardımlaşmanın en güzel örneklerinden birisi olan “sadaka taşları” insan onurunun incinmeden yardım almasını sağlayan eski yardımlaşma sistemlerinden biri olarak bilinmektedir. Genellikle cami ve medrese etrafında bulunup, “zekât taşı”… “zekât kuyusu”… “ihsan kapısı”…”fukara taşı”…”hayrat deliği”…gibi isimlerle de anılmaktadır. İnsan merkezli anlayışın en güzel yansımalarından olan sadaka taşları, Osmanlı’nın kaybolmaya yüztutmuş onur abideleridir.

Mal sahibi, Mülk sahibiHani onun ilk sahibi,Mal da yalan, mülkte yalanVar biraz da, sen oyalan.

Şairlerimiz ne güzel ifade etmişler; insanın sahip olduklarının (malın,mülkün,makamın)gelip geçici olduğunu, yok olacağını…Baki olan ise, onu bırakmayacak ameli olacaktır. Hz. Enes (R.A) rivayetiyle Resulullah şöyle buyurdular ki: ”Ölüyü üç şey takip eder.  Ailesi, malı ve ameli.Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır. ( Buhari)

Netice itibari ile sadaka; Allah rızası için yapılan her şeydir.  İnsanlara yardım etmek, güler yüzlü, hoş sözlü ve güzel davranışlı olmaktır.

Rabbimiz; Canımızla, malımızla, bedenimizle kendi yolunda olmayı cümlemize nasip ve müyesser eylesin! Bizleri dünya ve ahiret de sadakanın nuruyla nurlandırsın!..Amin.