Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4905 %0.31
45,4367 %-0.27
Ara

Unutuşun Cazibesi

YAYINLAMA:
Unutuşun Cazibesi “Unutmanın bile bir cazibesi var bence. İnsan biraz da zamanın içinde süzülmeli, iyi ve kötü anıları birbirine karışıp belirsizleşmeli ve silinip gitmeli.” ( Nuri Bilge Ceylan, Ahlat Ağacı) Nuri Bilge Ceylan'ın "Ahlat Ağacı"ndaki bu etkileyici replik, insanın varoluşsal sorgulamalarına dair derin bir bakış açısı sunuyor. Unutmak, acı verici hatıralardan arınmak anlamına gelse de, aynı zamanda zamanın akışı içinde kaybolup giden anların güzelliğine dair bir özlem taşıyor. Bu anlamda unutuşun cazibesi, belki de hayatın acımasız gerçeklerinden kaçışın bir sembolüdür. Ya da yeni başlangıçların kapısını aralamaktır, kim bilir... Unutmanın cazibesi, belki de hayatın geçiciliğini kabullenmemizde saklıdır. Çünkü her şey zamanla silikleşir; en parlak hatıralar, en büyük acılar bile bir gün sıradanlaşır. Bu yönüyle unutmak, bireysel ya da toplumsal hiç fark etmez, ruhsal dengenin sürdürülmesi için vazgeçilmezdir. Öyle ki, Sigmund Freud travmatik anıların bilinçten uzaklaştırılarak unutulduğunu savunur. Ona göre, insanlar acı veren anılarını bastırarak ve unutarak yaşamlarına devam ederler (Freud, 2016). Böylece bilinçsiz bir şekilde olsa bile bizi rahatsız eden anıların unutulması ile birlikte acıların hafifletilmesine olanak tanınır. Unutuş kavramını sadece bireysel olarak ele almak doğru olmaz. Toplumsal bir unutuş da söz konusudur. Nitekim, Gabriel Garcia Marquez’in “Yüzyıllık Yalnızlık” romanında da unutma teması önemli bir yer tutar. Macondo kasabasının sakinleri, zamanla geçmişlerini unutur ve bu unutma, onların kimliklerini yeniden inşa etmelerine olanak tanır. Unutmak, burada bir tür arınma ve yenilenme sürecidir (Márquez, G. G, 2014) Sonuç olarak, unutmak, bireysel ve toplumsal hafızanın bir parçasıdır. Ceylan'ın ifade ettiği gibi, insan zamanı kendi içinde filtreleyebilmeli, anıların belirsizleşmesine izin verilmeli ve unutulma özgürlüğünün tadı çıkarılmalıdır. Zira unutmak, yeniden doğuşun kapısını aralayan çok önemli bir süreçtir. Kaynakça . Ceylan, N. B. (Yönetmen). (2018). Ahlat Ağacı [Film]. Türkiye: Zeyno Film. . Freud, S. (2016). Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü. İstanbul: Telos Yayınevi. . Márquez, G. G. (2014). Yüzyıllık Yalnızlık. İstanbul:  Can Yayınları.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *