Hatıralarla Türk Musikisi (88) Enderun-İ Humayun (2) Saray Okulu (Enderun Musiki Mektebi)
Cinuçen Tanrıkorur, Enderun-i Humayun hakkında; “2. Murad zamanındaki din derslerine 2. Murad, şiir, musiki, hukuk, mantık, felsefe, geometri, coğrafya, astronomi, hat, tezhib ve resim. 2 Bayazıd da silahşörlük, okçuluk gibi asker, spor derslerini eklediler. (2.Bayazıd ayrıca, Enderunlulara dış (birûn) hizmetlerine geçerek Sadrazamlığa kadar yükselebilme yolunu açmıştır.)
Bu dersleri okutacak bilginler, İmparatorluğun içindeki ve dışındaki ülkelerden celbedilirken, Enderun’da tahsil ilim edebilmek, İslâm dünyasının dört bucağından gelen öğrenciler için büyük bir şeref ve imtiyaz teşkil ediyordu.
Benli Hasan Ağa, Kandemir, Mustafa Çavuş, Vardakosta, Numan Ağa, Dellâlzade, Tanburi Osman Ağa, Şakir Ağa ve Enderuni Ali Bey, esasen saraya yakın mensup olup, küçük yaşta kabiliyetleriyle dikkati çekerek yetiştirilmek üzere saraya alınmış olan büyük Osmanlı Bestekârlarından bazılarıdır.
Cinuçen Tanrıkorur; “Enderun Musiki Mektebi, kalbur üstü Osmanlı Musikicilerinin sadece yetiştirdiği değil, ders verdikleri bir okuldu. Yeniçeri Ocağı ile birlikte kapatılan Mehterhane gibi İmparatorluk Sarayının bu önemli öğretim merkezi de 2. Mahmud tarafından Enderun-i Humayun’la birlikte kapatıldı.” “Mehterhane ve Enderun gibi tarihi kökü devam ettiren eğitim kurumlarına lüzum görülmüyordu.”
“Bando ayrıca operetle elele, müzik devriminin gerçekleşmesinde masraflı orkestlaralardan önce devreye sokulması gereken hem cazip hem de kolay ilk aşamaydı. Ancak, 1908 Meşrutiyetinden sonra beliren Devlet Konservatuvarları ihtiyacı, 1914 Maarif Nezaretine Darül-elhan (Nağmeler Sarayı) adlı ilk tiyatro ve müzik okulunu kurdurdu” diye not düşmüş.
İleride Darül-elhan’ın hangi sebeple kurulduğunu. 1926 yılında Avrupa’da musiki eğitimi görüp İstanbul’a dönen (Tanburi Cemil Bey’in, “sakın kendi musikini inkâr etme” dediği Süreyye Bey ve Zeki Üngör ile birlikte Maarif Vekâletine (Bakanlığına) 1926 yılında verdikleri raporla, Şark Musikisinin (Türk Musikisinin) bu kurumdan çıkartılarak İstanbul Konservatuvarına çevrilmesini talep ederek kendi öz musikimizin nasıl kaldırıldığı ileride detayları ile açıklanacak.
Enderun’da eğitim konusuna gelince; “İlk öğrenime Seferli Koğuşunda başlanır, derslerin başında İslâm Dininin öğretilmesi gelir. Çocuğun musikiye karşı yeteneği varsa, koğuşun yanında bulunan “Meşkhane”ye yazdırılır. Özellikle musiki öğrenimi titizlikle yapılır. Bu sanata yatkın gençler tespit edildikten sonra, saz ve ses sanatkârları olmak üzere her biri bir ustanın yanına çırak olarak verilir. Lala’lar musikişinas ise ilk derslere onlardan başlanır. Öğrenciler musikinin bütün inceliklerini kavrayıp belledikten sonra ustalaşırlar.
Topkapı Sarayında haftada iki kez yapılan “Fasl-ı Humayun’a katılarak” ihsan ve iltifata nail olurlardı.
Yılmaz Öztuna: “Enderun Musiki Mektebi, Türk Musikisinin en büyük ve canlı örneği olmuştur. Burada yalnız din dışı musiki öğretilmiş, bestelenmiş ve diğer tekkelerle ilgili Enderun’lu müzisyenler dinî sahalarda eser bestelemişler. Enderun’da müezzinler de yetişmiştir” diye not düşmüş, okuyucuyu sıkmamak için detaya girmemiştir. DEVAM EDECEK
Kaynak: Cinuçen Tanrıkorur: OSMANLI MUSİKİSİ
Dr. Nazmi Özalp: TÜRK MUSİKİ TARİHİ 1. Cilt (TRT Yayını)
Yılmaz Öztuna: BÜYÜK TÜRK MUSİKİSİ ANSİKLOPEDİSİ 1. Cilt