Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,3818 %0.21
46,9949 %0.38
Ara

Kentsel Dönüşüm Nedir, Ne Değildir

YAYINLAMA:

Günümüzde kent içinde birçok bina yıkılıp yeniden yapılıyor. Adına kentsel dönüşüm deniyor. Bir binanın yıkılıp yeniden yapılması kentsel dönüşüm mü gerçekten? 

2000 yılından önceki deprem yönetmeliği standardına göre yapılmış yapıların depreme dayanıksız, daha düşük direnç hesapları ile yapılmış yapılar olmaları nedeniyle toptan “çürük” yapılar olarak nitelenip, yıkımının gerektiği bilgisi ilgili Bakanlıklarca bizlere yıllardır verildi. 2000 yılı öncesi yapılmış binalarda oturanların yürek çırpıntısı başladı. 

Eğer bu toptancı bakış, yani 2000 yılı öncesi yapılar depreme dayanıksız, tehlikeli ve çürük ise 6 Şubat depreminde yıkılan yepyeni siteleri neyle açıklayabilirsiniz? 

İstanbul’da, Anadolu’nun dört bir yanında nice depremler, seller, yıkımlar görmüş buna karşılık deprem yönetmeliğinden habersiz, tescilli tescilsiz yüzlerce yıllık yapıların hala ayakta oluşunu neyle açıklıyorsunuz? 

Bir Yapı Yıkılınca Ne Oluyor Hiç Düşündünüz Mü? 

500m çapında bir bölgede partiküler kirlilik oluşan toz nedeniyle kabul edilebilir sınırların çok üstüne çıkıyor yıkımdan sonra günlerce sürecek şekilde. Çocuklar, yaşılar ve akciğer hastaları için son derece tehlikeli bir kirlilik yaşatılıyor çevredekilere.

Bir yapıyı yıkılınca sadece havada partiküler kirlilik tehdit etmiyor insan sağlığını, aynı zamanda asbest karışıyor yıkım sırasında soluduğumuz havaya. Yani herkes için kanserojen bir maddeyi soluyor insanlar. 

Binanın yıkımı yoluyla yok edilen binanın değeri ile oluşmuş olan yerel sermayeye yıkım ve yeniden yapım maliyetleri de ekleniyor. Yani sadece sağlığınızı değil, paranızı da kaybediyorsunuz. 

Sadece para mı? Gelin gittiğiniz ya da çocuğunuzun doğduğu evi, anılarınızın yaşandığı yerleri, belki de aile büyüklerinizin çocuklarınıza aktarabileceğiniz ortak mirasınızı, kültürel alışkanlıklarınızı….

Hiç mi yıkılmasın? Elbette eğer gerçekten çürük bir yapı ise yıkılmalı. Ama bir binayı çürük yapan bir yönetmeliğe uygun olup olmamanın ötesinde farklı değişkenlere bağlıdır. 

Örneğin hangi “yere” yapıldığına. Filişli, sıvılaşmaya yatkın alanlarda, zemin suyu yüksek, taşkın alanında, fay hatlarına yakın, heyelan bölgesi içinde veya altında bir “yere” 2000 yılı sonrası standartlarda yapılmış yapılar ne kadar şık ve lüks görünürse görünsün “çürük” yapıdır. Hiç yapılmamalı olmanın yanı sıra eğer yapıldıysa da yıkılmalıdır.

Taşıyıcı sistemi zaman içinde zarar görmüş, demir aksamında çürüme başlamış yapılar değerlendirilmeli, mümkünse güçlendirilmeli değilse yıkılmalıdır. 

Şıklığına güzelliğine bakılmaksızın mühendislik hizmetlerinden ve teknik denetimden geçmemiş yapılar, yani, yasal tanımlamaya göre “kaçak” yapılar sağlıklı olup olmadığı bilinmediği için “çürük” yapı sayılır bu nedenle yıkılmalıdır. 

Mühendislik hizmetlerinden yararlanarak yapılmış ancak daha sonra taşıyıcı sistemine zarar verecek türden tadilata maruz bırakılan yapılar “çürük”leştirilmiş yapılardır yıkılmalıdır. 

Kentsel dönüşüm amaçlı girişimler işte bu yapılar için kullanılmalıdır. Yapı bazında değerlendirme olmaksızın yıkıp yeniden yapılan binalar ilk anda sahipleri ve müteahhitleri için kazanç/ rant sağlıyor olsa  da  milli ekonomi açısından çok ciddi kayıplara yol açan, kalkınmaya katkısı olmadan fiktif büyüme yoluyla ülkeyi batağa sürükleyen  bir faaliyet alanı olarak tanımlanmalıdır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *