HATIRALARLA TÜRK MUSİKİSİ (94) NEYZEN AZİZ DEDE
1840 yılında Üsküdar’da doğar. Çocukluğu ve ilk gençlik yıllalrı hakkında bilgi yok. Gençliğinde Mısır’a gider ve Kahire Mevlevihanesinde “Sivaslı” takma adındaki bir şeyten ney ve ilk musiki derslerini alır. Mısır’dan Gelibolu’ya gelir. Buradaki Mevlevihane’nin Şeyhi Hüsamettin Dede’ye intisap eder, çilesini doldurur ve “Dede” olur. Daha sonra Üsküdar’a gelerek yerleşir. O yıllarda Neyzen Salim Bey’in ünü İstanbul’a yayılmıştır. Aziz Dede, Salim Bey’den ney dersi almak ve musikinin inceliklerini öğrenmek ister.
Neyzen Emin Efendi, ünlü hatta Sami Efendi’den naklen şu olayı anlatır; “Neyzen Aziz Dede, neyini ilerletmek için Salim Bey’e başvurur. Salim Bey, ‘biraz üfle bakalım’ der. Aziz Dede’nin ney üflemesini işitir işitmez, ‘sen benimle alay etmeye mi geldin:’ diye çıkışır. Aziz Dede sebatkârdır, heveslidir. Salim Bey, Aziz Dede’nin çok heveskâr olduğunu görünce, öğrenciliğe kabul eder. Zamanla eserlerini Aziz Dede’ye çaldırır ve zevkle dinler.
Aziz Dede, çok kabiliyetli olduğu için kısa sürede ilerler. Gittikçe ustalaşır ve virtüöz derecesine ulaşır. Önceleri Üsküdar ve Galata Mevlevihanelerinde Neyzenbaşılık yapar. Bu arada Bahariye Mevlevihanesi Şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede, çok beğendiği Aziz Dede’nin kendi Mevlevihanesinde çalması için Ahmet Celaleddin Dede’yi aracı koyar. “Söyleyiniz lûtfen bizim dergâhın da neyezenbaşılığını kabul etsin” diye ricada bulunur. Bu rica Aziz Dede’ye iletilince; “Ben şişman bir adamım. Eyüp’e kadar gidip gelmek benim için bir hayli zor oluyor” diyerek kabul etmek istemez. Ahmed Celaleddin Dede’nin ısrarı sonucu dayanamaz ve kabul eder ve Bahariye Mevlevihanesinin de Neyzenbaşılığını yapar.
Aziz Dede, 70 yaşlarında 7 Mart 1905’de vefat eder. Üsküdar Mevlevihanesinin bahçesine defnedilir.
Aziz dede, hayatının son yıllarında Ahmediye’de Attar dükkânı açar. Dükkâna, o dönemin ünlü musikişinaslarısıkça uğrarlar. Türk Musikisinin tanıdığı en kudretli Neyzenlerindendir. Öğrencilerinden meşhur Neyzen Emin Efendi (Yazıca) iyi bir neyzen olmasının yetkisiyle; “Ben böyle bir neyzen görmedim. Belki eslûfda (bir memurluk ve hizmette birinden önce bulunmuş olamnlar, yerine geçirilen kimseler) gelmemiştir” der. “Hatırata, Ömer Vasfi Dede” isimli eserde şöyle yazılmış; “Aziz Dede on adamın üflediği sesi, orta boyu ve şişman karnı ile bir üflerdi ki dinleyenler bir mislini görmüş değil.”
Aziz Dede, saz musikimize de güzel eserler besteler. Her biri ince ve zarif olan özellikle Hicaz Peşrevi ve Uşşak Saz Semaisi günümüzde de sevilerek icra edilir. Tanburi Osman Bey ve Neyzen Salim Bey gibi şöhret sahibidir.
Aziz Dede’nin en tanınmış öğrencileri: Neyzen ve Hattat Emin Yazıcı, Santuri Ziya Bey, Rauf Yekta Bey’dir. DEVAM EDECEK
Kaynak: Dr. Nazmi Özalp: TÜRK MUSİKİ TARİHİ - 1. Cilt - Sayfa: 274-275
Yılmaz Öztuna: BÜYÜK TÜRK MUSİKİSİ ANSİKLOPEDİSİ - 1. Cilt
Nuri Özcan: İSLÂm ANSİKLOPEDİSİ - 4. Cilt - Sayfa: 334