Büyük Uyanış: Mazeretler Bitti!
Pazartesi günü Çorum Şehir Stadyumunda alınan 2-0’lık galibiyet son haftaların travmasını silen bir meydan okumaydı. Dokuz önemli oyuncusundan yoksun ve ağır bir yenilgiden çıkmış olan Kırmızı-Siyahlılar, Pendikspor’u adeta stratejik bir üstünlükle dize getirdi. İki hafta öncesine göre neredeys her şey aynıyken, sadece 10 günlük bir sürede bu kadar disiplinli ve planlı bir oyunun sahaya yansımasının tek adresi var: Hüseyin Eroğlu! Bu galibiyet, takımın yaşadığı krizin sona erdiğini ve Süper Lig hedefine olan inancın yeniden canlandığını güçlü bir şekilde gösterdi.
Harap ve Bitap Düşmüş Olsak Dahi!
Pazartesi günü sahamızda sadece bir galibiyet almadık; 10 haftadır yenilmemiş, bu sezon yalnızca bir yenilgi almış, toplamda sadece dokuz gol yemiş ve son beş maçta kalesinde penaltılar görse de hiç gol yememiş bir takımı; iki farklı ve gol yemeden yenmeyi başardık. Bunu o veya bu sebeplerden de dokuz oyuncusundan yoksun, “harap ve bitap düşmüş” halde yaptık!
Şehir aynı, stat aynı, tribünler aynı, futbolcular aynı! Ne farklı? Hüseyin Eroğlu!
Bu Galibiyet Esinti Mi, Fırtana Mı?
Hüseyin Eroğlu neden Hüseyin Eroğlu olduğunu hepimize gösterdi. Sahada izlediğimiz oyun, “Biz bu haftaya kadar başka oyuncular ile mi oynadık?” dedirten türdendi. Bir planı olan, oyuncuların bu oyun planına oldukça sadık kaldığı bir futbol izledik. Saha içinde ne yaptığı bilen bir takım vardı. Bunu 10 günlük Eroğlu döneminin bir eseri olarak izledik. Hüseyin Eroğlu, bu takım ile bir de Sivasspor maçı sonrası milli arada ve yılbaşında devre arasında çalışma imkanı bulacak. O zaman olacakların ihtimali beni çok heyecanlandırıyor.
Umarım, bu bir “başlangıç esintisi” değildir ve bu süreç bu şekilde lig sonuna kadar eder. Bu sürecin böyle güzel devam edeceğini düşünmek çok da hayalperestlik olmaz diye düşünüyorum çünkü Hüseyin Eroğlu’nun geçmişine baktığımızda “esinti” kelimesinden ziyade “fırtına” kelimesine inanmak daha kolaylaşıyor.
Futbolculara Hayat Öpücüğü Oldu
Bu galibiyet futbolcular açısından da tam bir “hayat öpücüğü” oldu. Geçen haftaki yazımda da bahsettiğim gibi Hüseyin Eroğlu’nun da gelmesi ile saha içinde yaşanacak olumsuzlukların futbolculara yazacağını da vurgulamıştım. Bence futbolcular da bu bilinç ile sahadakilerdi ki bu da Hüseyin Eroğlu’nun işini kolaylaştıran bir detay oldu bence. Sahada gözlemlediğimiz özveri, oyuncu grubunun artık sorumluluğun tamamen kendilerinde olduğunun bilinciyle hareket ettiğini de kanıtlar nitelikteydi.
Dilerim futbolcular da geride kalan haftalarda bu mantalitede olur ve ligin geri kalanında keyifli galibiyetler alarak stresiz bir yarışın kazananı oluruz.
Galibiyetin Yönetim Boyutunu da Konuşacağız
Son olarak zorlu fikstürde alınan iki mağlubiyeti hemen geçmiş yönetimdeki isimlere bağlayanlar oluyordu. Bu konuyu milli maç arasında konuşacağız ama bu galibiyet bence konunun yönetim ile ilgili olmadığını da kanıtladı!