Türkiye 2026 asgari ücret zammına kilitlenmiş durumda. Ekonomik dengelerin hızla değiştiği bir dönemde, Ankara kulislerinde konuşulan rakamlar netleşmeye başladı. Hem hükümet cephesinden hem de uzman yorumlarından gelen bilgiler, artışın belirli bir sınırı aşmayacağına işaret ediyor.
Ankara’da rakamlar dar bir aralıkta sıkıştı
Canlı yayında aktarılan son bilgilere göre, 2026 için masada iki temel oran bulunuyor. Gazeteci Sinan Burhan, Ankara’daki görüşmelerden edindiği kulis bilgisini şu ifadelerle aktardı: “Yayına gelmeden önce nabız yokladım. Şu an konuşulan iki net senaryo var. Yüzde 25 artışla asgari ücret 27 bin 630 TL, yüzde 30 artışla ise 28 bin 735 TL’ye çıkıyor. Kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre masadaki en yüksek rakam 28 bin 735 TL.”
Burhan, ücret artışının geniş bir ekonomik etki alanı olduğuna dikkat çekerek, yalnızca çalışanların değil, hizmet sektöründen kiralara kadar tüm yaşam maliyetlerinin zam kararlarından etkilendiğini belirtti.
Açlık sınırının altında kalabilir
Programın bir diğer konuğu olan Akademisyen Prof. Dr. İpek Özkal Sayan ise kulislerde konuşulan oranları doğruladı ve rakamların yeterliliğine dair çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Sayan, “Yüzde 20 zam uygulanırsa rakam 26 bin 526 TL olur, yüzde 25 zamda ise 27 bin 631 TL’ye çıkar. Ancak bu iki rakam da Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı olan 27 bin 970 TL’nin altında. Yoksulluk sınırı 91 bin 109 TL iken bu ücret temel harcamalara bile yetmiyor” dedi.
Sayan, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ile mevcut ücret arasındaki farkın büyüdüğünü ve asıl belirleyici unsurun alım gücünün korunması gerektiğini ifade etti.
Belirsizlik devam ediyor
Aralık ayına yaklaşılırken gözler Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun takvimine çevrilmiş durumda. Ankara’da konuşulan son senaryolar, milyonların beklediği zam oranının yüzde 30’u aşmayacağını gösterirken, yeni yıl öncesi ekonomik göstergeler kararın seyrini belirleyecek.
